Geçmiş Zaman
Okulda birgün Türkçe öğretmeni zaman kiplerini işliyor ve öğrencilerine bir soru soruyor :
- Çocuklar -ben güzelim- dersem hangi zamana girer bu cümlem?
Çocuklar hep bir ağızdan :
- Geçmiş zaman öğretmenim.
Konuşabilir misiniz?
Hoca derste sorar :
- Arkadaşlar balıklar neden konuşmazlar.
Bu soruyu kimse cevaplayamaz. Ali kalkar ve soruya cevap verir :
- Hocam sizin başınızı suya koysam konuşabilir misiniz?
Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu :
- Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor? Tuna :
- Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi. Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu :
- Pekiyi anlayamadım, neymiş babası? Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi :
- Vinçmiş, vinç!
Birinci Oldum
Çocuk okuldan eve sevinç içinde koşarak gelmiş:
- Baba, bugün sınıfta birinci oldum !
- Aferin oğlum, neydi bakalım soru ?
- Öğretmen ineğin kaç ayağını olduğunu sordu, bende 3 dedim, birinci oldum.
- Nasıl olur oğlum, ineğin dört ayağı vardır.
- Evet öyleymiş, fakat sınıftaki diğer çocuklar iki deyince ben birinci oldum
Toplama
Öğretmen matematik dersinde toplama işleminde toplananlardan bahsediyordu."Örneğin elma ile armut toplanmaz"dedi. Mustafa atıldı. "Hayır öğretmenim hepsi bizim manavda toplanır."
Ciddiyeti Anladım
Musevi ailesinin en büyük derdi 10 yaşlarındaki çocuklarının matematikten sürekli sıfır getirmesiymiş. Sıkıştırmışlar olmamış, ders aldırmışlar olmamış. Son çare, bir Katolik okuluna kaydettirmişler. Çocuk bir süre sonra matematik notunu düzeltmiş, sürekli 10 getirmeye başlamış. Peki ne oldu da bu çocuk böyle birden değişti diye sormuşlar ? Çocuk ısrarlı sorulara önce yanıt vermek istememiş. Sonunda bir gün gerçeği itiraf etmiş:
- Okula girdiğim ilk gün adamın birini "artı" işareti üzerine çivilediklerini gördüm. O zaman bu işin ciddiyetini anladım.
Umarım Beğenirsiinz!!!!